Yazı
ve Fotoğraflar:
Ömer Kokal
|
Kumsalı mavi bayraklı |
Ülkemizdeki bazı yerleşimlerin adı kulağımıza çalındığında aklımıza
hemen o kentlerin ya da kasabaların sembolleri gelir. Bu sembol bazen
bir yapı, bazen bir yiyecek ya da bir spor etkinliği olabilir. Ülkemizin
başta gelen sörf merkezi olan Alaçatı sadece Türkiye'nin değil dünyanın
da en önemli sörf merkezlerinden. Bu nedenle Alaçatı adının geçtiği her
yerde rüzgar sörfü akla gelir. Ancak Alaçatı'ya sadece rüzgar sörfü
merkezi olma rolünü vermek haksızlık. Alaçatı, gerek bozulmamış mimarisi
ve geleneksel yaşantısı, gerekse bembeyaz kumsalı ve mavinin her
tonundaki deniziyle turistik amaçlı her beklentiye fazlasıyla cevap
verebilecek kalitede. İnsanı çeken bunca güzelliğine son yıllarda
eklenen ve her geçen gün zenginleşerek devam eden bir özelliği daha var;
farklı lezzetler arayanlar için tam bir gurme cenneti olma yolunda. Şu
ana kadar Alaçatı'da açılmış bulunan yirmiye yakın mekanda Ege ve
Akdeniz mutfağından birçok lezzet bulmanız mümkün.
Bu
lezzetleri ve mekanları anlatmadan önce biraz Alaçatı'nın tarihsel ve
mimari kimliğine bir göz atalım. 1923 yılında Yunanistan ile Türkiye
arasında ki mübadele, yani nüfus değişimi sonucu o yıllarda nüfusun
çoğunluğunu oluşturan Rumlar Alaçatı'yı terk ederler. Onların yerine
gelen Rumeli Türkleri ise Alaçatı'ya yerleşirler. Gelenler, yabancısı
olmadıkları bu mimari yapıyı bozmazlar ve olduğu gibi korurlar. Böylece
Alaçatı evleri günümüze kadar sapasağlam gelir. Alaçatı taşı denen bir
tür ponza taşından yapılan evler genellikle iki katlı. Taşın özelliği
gereği evlerin içi kışın sıcak, yazın oldukça serin. Alaçatı'nın
karabiber ağaçlarıyla donanmış sokakları da yine bu taşla kaplanmış.
Alaçatı'nın merkezi sayılan, bir zamanların Ayios Konstantinos Kilisesi
bugünün pazar yeri. Camii ve çevresinde berberden terziye kadar her
türlü dükkanı bulmak mümkün. Alaçatılılar çarşıya gitmek sözünü burası
için kullanıyorlar. Caminin duvarına yaslanmış kahvelerin bulunduğu alan
ise Alaçatı'nın en gölgeli ve serin köşesi. Zemin, geçmişten kalan çakıl
taşından yapılmış mozaiklerle kaplı. Gelelim yazımızın ağırlıklı
konusunu oluşturan Alaçatı'nın hepsi birbirinden çekici ve farklı
karakterdeki restoran, café ve butik otellerine. Ağırlıklı olarak tek
bir caddede yoğunlaşan mekanların sahipleri genellikle şehir kaçkınları.
İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerden bunalıp Alaçatı'da
yaşamaya karar veren mekan sahipleri. Açtıkları mekanlara kendi
kişiliklerini yansıtmışlar ve kendi dünyalarını yaratmışlar. Bu da
birbirinden çok farklı ve ilginç mekanların ortaya çıkmasına neden
olmuş. Mekanların dekorasyonlarının farklılığı yanında sundukları
yiyecek ve içecekler de birbirinden özgün ve çekici.
Minyatür İstiklal Caddesi
İstanbul'un İstiklal Caddesi'nin minyatür karşılığı olan Kemalpaşa
Caddesi Alaçatı'daki restoran, bar, café ve butik otellerin çoğunluğuna
ev sahipliği yapıyor. Caddenin girişindeki iki katlı beyaz boyalı taş
yapı 'Sailors Otel.' Otelin üst katında beş odası var, odalar sade ve
dingin döşenmiş. Özellikle mavi perdelerden süzülen güneş ışığı odalara
huzurlu bir hava veriyor. Otelin alt katı ve gemi güvertesi havası
verilmiş tahta döşeli bahçesi, köyün meydanına hâkim konumu nedeniyle
'orta kahve' olarak da anılıyor. Eskiden belediye binası olan otelin
kafesi yerel ürünlerden hazırlanan kahvaltısı ve omlet çeşitleriyle öne
çıkarken, salata ağırlıklı mönüsü de dikkat çekiyor.
Sailors Otel'in hemen yanında ise Alaçatı'nın iddialı mekanlarından
'Tuna Tango' yer alıyor. Eski bir nalbur dükkanı restore edilerek Ege ve
Akdeniz mutfağından yemeklerin sunulduğu şık bir restoran haline
getirilmiş. Bar olarak sabaha kadar açık olan mekanda cumartesi geceleri
canlı müzik yapılıyor. Ve sırada Alaçatı'nın parlayan yıldızı
diyebileceğimiz 'Oev Gourmet' var. 1876 yılına tarihlenen bir evin
restore edilmesiyle Alaçatı'nın ortasında bir vaha yaratılmış. Kapıdan
girdiğinizde karşınıza selvi, sakız, nar ve zeytin ağaçlarıyla kaplı son
derece ustaca planlanmış yemyeşil bir alan çıkıyor. Bu yeşil dünyanın
ortasında kahvaltıdan akşam yemeğine kadar istediğiniz saatte
oturabilir, Oev'in spesiyalitelerinin tadına bakabilirsiniz. Otel olarak
da hizmet veren mekanın 10 odası var.
Oev'in tam karşında ise bir aile işletmesi olan 'Bistro Hannover' yer
alıyor. Horst ve Betül Sonnenberg çiftinin sahibi olduğu mekan Alman
mutfağından izler taşıyor. Gulaş çorbası mekanın iddialı yemeği. Ayrıca
cheessecake ve vanilyalı dondurmanın üzerine sıcak vişne sosu dökülerek
hazırlanan tatlısı da nefis. Binanın üst katı pansiyon olarak hizmet
veriyor. Dört odası olan mekanın her odası farklı döşenmiş.
|
Tipik Alaçatı sokağı ve evi |
Sıradaki mekanımız 1890 yılında tütün deposu olarak inşa edilmiş. Uzun
yıllar bu işlevi yerine getiren yüksek tavanlı taş yapı bugün nefis Ege
yemeklerinin sunulduğu bir mekana dönüştürülmüş. 'Café Agrilia'nın
mönüsü son derece ilginç, bir o kadar da leziz yemeklerden oluşuyor.
Kendi yaptıkları ev makarnası, buğday salatası, mantolu tavuk ve mereng
tatlısı bu yiyeceklerden birkaçı. Ayrıca kekre, yani gelincik şerbeti
Alaçatı'nın sıcağında nefis gidiyor.
Café Agrilia'nın hemen yanındaki taş duvarlarla çevrili bahçede hizmet
veren 'Delice'deyiz. Adı yabani zeytin anlamına geldiği gibi
sahiplerinin Alaçatı'ya olan tutkularını da anlatıyor olabilir. Havuçlu
kekte son derece iddialılar, ayrıca Delice adıyla özel olarak
yaptırdıkları şaraplarıda denemeye değer. Tuval restoran iki katlı
mekanın terası yaz akşamlarında keyifli bir yemek için ideal. Türk
mutfağının seçme yemekleri restoranın menüsünü oluşturuyor. Caddenin
sonuna geldiğimizde ise bu yıl hizmet vermeye başlayan 'La Folie'
restoran karşımıza çıkıyor. Yapı, geçmişte yağhane olarak
kullanılıyormuş. Mekanın içinde o günlerden kalan yağ elde etmekte
kullanılan presler ve çeşitli objeler dekorasyonun bir parçasına
dönüştürülmüş.
Nasıl gidilir
THY'nin Ankara ve İstanbul'dan her gün İzmir'e direkt uçuşları var. THY
uçuş hattı tel: 4440849. İzmir'in Üçkuyular semtinden her yarım saatte
bir kalkan otobüslerle Alaçatı'ya ulaşabilirsiniz. Eğer otobüs
yolculuğunu tercih ediyorsanız önce Çeşme'ye ulaşıp Çeşme'den de devamlı
kalkan araçlarla Alaçatı'ya gidebilirsiniz. Çeşme-Alaçatı arası 9
kilometre. Ulusoy İstanbul Tel: 0212-658 30 00, Ankara Tel: 0312-224 01
72. Özel otomobilinizle gidiyorsanız İzmir-Çeşme otobanının 70.
kilometresinde Alaçatı tabelasından gireceksiniz.
The Gate'in Alaçatı rehberi
Süzer Paradise Hotel: Alaçatı'da deniz kenarında kalınabilecek
tek mekan olan otel ferah mimarisi ve hizmetiyle tatilinizi sorunsuz
geçirebilirsiniz. Ayrıca otel termal tesis olarak da 12 ay hizmet
veriyor. Tel:+90 232-716 97 77. www.suzerparadise.com
Hünnap
Pansiyon: Alaçatı'nın içinde dört odalı, her odası misafir odası
gibi döşenmiş. Kemalpaşa Cad. No: 67/A.Tel/Fax: +90 0232 716 72 14.
Taş Otel: Eski bir Alaçatı evi restore edilerek otele dönüştürülmüş.
Tel: +90 232-716 77 72. www.tasotel.com
Sailors Otel: Kemalpaşa
Cad. No: 66. Tel:+90 232-716 87 65.
Tuna Tango Restaurant&Bar:
Kemalpaşa Cad. No: 52. Tel: 0232-716 85 83.
Tuval Cafe Bar&
Restaurant: Kemalpaşa Cad. No: 83. Tel:0232-716 98 08.
Cafe
Agrilia&Collection: Kemalpaşa Cad. No: 75. Tel:0232-716 85 94.
Delice: Kemalpaşa Cad. No: 79. Tel:0232-716 62 60.
Oev Gourmet:
Kemalpaşa Cad. No: 76/A. Tel:0232-716 61 50.
La Folie Restaurant:
Kemalpaşa Cad. No: 134. Tel:0232-716 82 52.
Aklınızda
bulunsun... |
* Cumartesi
günleri Alaçatı'da pazar kuruluyor. Denk düşürürseniz yöresel
ürünler bulabilirsiniz.
* Alaçatı'nın sembol mekanlarından olan 'Fiskos Evi'ni ve 'Abdullah's
Antik Shop'u ziyaret edin.
*Çarşıdaki tarihi fırının özellikle mısır ve kepek ekmekleri
hararetle tavsiye olunur.
* Alaçatı kavunu ünlü özel aracınızla giderseniz kış boyu
saklayabilen kavunlardan bolca alabilirsiniz.
*Alaçatı merkezi, denize yaklaşık 5 km mesafede.
*Alaçatı'nın web sitesini ziyaret etmek isterseniz
www.alacati.com |
kür
merkezi
Bu makale Gate dergisinde Ağustos 2003 de yayınlanmıştır.