|
Gece, ada . |
Tatil mekanlarını mevsimlere göre sınıflandırmak, bize önerilen
tarihlerde oralarda olmak ilk bakışta doğru gibi görünür. Ancak,
doğru gibi görünen tarihler bazen keyfimizi kaçırabilir. Yaz için
uygun olduğuna karar verip gittiğimiz herhangi bir mekanda 'yüksek
sezon' nedeniyle yükselen fiyatlar ve kalabalıklar, kaçan keyfimizin
başlıca nedenleridir. Bazen bize gösterilen yoldan gitmemek gerekir.
Yoldan çıkmak ya da alternatif yolları denemek hayatımıza farklı
tatlar katabilir.
Genellikle, 'yaz aylarında gidilebilecek yerler' listesine uygun
görülen Bozcaada, bu unvanını altın sarısı kumsalları ve turkuaz
denizi nedeniyle hakkıyla kazanmış olabilir. Ancak, kumsallarını ve
denizini yok saydığınızda bile Bozcaada'ya gitmek için geriye daha
birçok neden kalır.
|
Bozcaada'nın tüm yiyecek içecek merkezi. |
Tenes'in yurdu
Kalabalıkların Bozcaada'dan ayrılmasıyla başlayan terk edilmişlik
duygusu, güz aylarının yalnızlık hissi veren hüznüyle örtüşür.
Ancak, bu yalnızlığı paylaşacak mekanlar, insanlar gibi Bozcaada'yı
terk etmez. Onlar sizinle yalnızlığın ötesinde, birçok şeyi
paylaşmak için oradadırlar.
Yazımızın konusu olan bu keyifli mekanları anlatmadan önce Bozcaada
tarihinin başlangıcına bir göz atmakta fayda var. Denizler tanrısı
Poseidon'un torunu Tenes, efsanelerde, adada ilk yerleşimi kuran
kişi olarak anlatılır. "Üvey annesi Filonome Tenes'e âşık oldu,
ancak onu ayartamayınca kocası Kral Cycnus'a gidip oğlunun kendisini
baştan çıkartmaya çalıştığını söyledi. Tanık olarak da bir flütçüyü
gösterdi. Cycnus söylenenlere inandı. Oğlunu bir sandığa kapatıp
denize saldı. Sandık dalgalar tarafından bir adaya sürüklendi. Tenes
bu adada karaya çıkıp buraya 'Tenes'in Yurdu' anlamına gelen 'Tenedos'
adını verdi ve burada kendi kolonisini kurdu."
Ziyaretçileri karşılayan mekanlar her yıl kasım ayına kadar hizmet
veriyor. Uzun yıllar adanın yerlileri tarafından işletilen
mekanlara, son dönemlerde özellikle büyük kentlerden gelen
işletmeciler de katılmış. Butik mekan yaratma düşüncesinde olan bu
işletmeciler sayesinde de ortaya birbirinden keyifli restoran, café
ve butik oteller çıkmış.
Rakı ve şarap eşliğinde...
Bozcaada'nın merkezinden, bağların bulunduğu çevresine kadar her
yere yayılmış olan bu mekanları anlatmaya adanın merkezinden
başlamak uygun olur. Kıyı boyunca sıralanmış restoranlar adanın
yemek kültürünü ve ruhunu yansıtması bakımından önemli. Bu
restoranlarda Ege'nin zeytinyağlı mezelerini ve balık çeşitlerini
bulmak mümkün. Koreli, Şehir, Boruzan bu restoranlar arasında öne
çıkanlar. Adanın kıyısından içlerine doğru yöneldiğinizde ise her
biri sahiplerinin Ege'yi yorumlama biçimlerine göre dekore edilmiş
mekanlarla karşılaşmaya başlarsınız. Bozcaada'nın heybetli kalesinin
hemen yanıbaşındaki Lodos Kafe, mönüsünde bulunan asma yapraklı
omlet, lipsos buğulama gibi yemeklerle dikkat çekiyor. Yine aynı
sokak üzerindeki Salkım Kafe'de ise kalamar dolma, keçi peyniri
eritme gibi yerel lezzetlerin yanında çeşitli kahveler
bulabilirsiniz.
Adanın birbirinden şirin evlerinin sıralandığı dar sokaklarına
girdiğinizde mekan konusundaki sürprizler devam ediyor. Eski Rum
mahallesinin girişi olan İstiklal Sokak'ta iki yer hemen dikkat
çekiyor. Mavi beyaz boyalı cephesiyle Egeli'yim diye bağıran Güverte
Restoran, bir başka Egeli olan Ayvalık'ın zeytinyağlı yemeklerini
Bozcaada'ya taşımış. Hemen karşısındaki Sandal Restoran ise ilginç
cephesinin yanı sıra sulu yemek çeşitleriyle adaya farklı bir tat
katıyor.
Bozcaada'nın konaklama konusundaki en farklı mekanı yine bu
mahallede. Yerli ve yabancı birçok rehber kitaba giren Rengigül
Konukevi 1876 yılında inşa edilmiş tipik bir Bozcaada yapısı.
İstanbul'dan gelip adaya yerleşmiş Özcan Hanım'ın ince zevkiyle
döşenmiş konukevinin dört odası var. Odaların ilginç dekorasyonu
adeta geçmişe yolculuk yaptırıyor. Burada kalınmasa bile kuş sütünün
eksik olduğu kahvaltısı mutlaka denenmeli.
Kaleye farklı bir açıdan bakan, kalenin arkasındaki küçük koyda
bulunan iki mekan deniz kenarı konumları ve özellikle akşamüstleri
kızıla boyanan kale manzaralarıyla öne çıkıyor. Fuska Kafe deniz
kenarına koyduğu minderleriyle tam bir keyif mekanı durumunda.
Yanındaki Martı Restoran ise görüntüsü ve sade dekorasyonuyla bir
Ege meyhanesi. Ayrıca mönüsünde asma yapraklı sardalya, ahtapot
yahni, peynirli patlıcan gibi Ege'nin kaybolmaya yüz tutmuş
lezzetlerini bulunduruyor.
|
Otel Kaikias eski bir Bozcaada evi. |
Bağdaki kır evi
Fuska Kafe ve Martı Restoran'la aynı sokakta bulunan Otel Kaikias ve
Otel Ahinoe iki katlı tarihi Bozcaada evlerinin restore edilmesiyle
insana huzur veren butik otellere dönüştürülmüş. Geçmişte Türk
mahallesi olan Alaybey mahallesine geçtiğimizde ise karşımıza Café
at Lisa çıkar. Yıllar önce Bozcaada'da yaşamayı seçen Çin-Endonezya
melezi Lisa Lay'in sahibi olduğu kafenin, ev yapımı kekleri ve bitki
çayları öne çıkıyor.
Biraz da adanın bağlarına doğru yolculuk yaparsak iki ilginç mekanla
karşılaşırız. Cez Kırevi, oyuncu Cezmi Baskın'ın kalabalıktan uzak,
sakin ve özel ortam arayanlar için yarattığı bir mekan. Üzüm
bağlarının ortasında yaratılmış vaha izlenimi veren Bağbadem
Tatilevi'nin sahipleri ise İstanbul'lu genç bir çift. İstanbul'dan
kaçarak adaya yerleşmişler. Bağbadem Tatilevi'nin nefis manzaralı
taş evleri kafa dinlemek isteyenlere önerilir.
Bozcaada'yla ilgili yazı yazıp da şarap ve domates reçelinden
bahsetmemek olmaz. Adada şarap üreten Talay, Ataol ve Yunatçılar
firmaları özellikle son yıllarda nefis şaraplar yapıyorlar.
Bozcaada'nın yerli üzümlerine ekledikleri yeni üzüm cinsleri hem
çeşitliliği artırdı hem de şarapların kalitesini. Kırmızı şarapta
dolgun tatları sevenlere Talay'ın 'Cabernet Sauvignon-Merlot 2002'
ve 'Karalahna 2002'si, Yunatçılar'ın 'Cabernet Sauvignon 2002'si
önerilir. Tercihi beyaz şaraptan yana olanlar içinse Talay'ın 'Assos
2002'si, Yunatçılar'ın 'Çamlıbağ Vasilaki 2001'i tavsiye edilir.
Şarapta özel lezzet arayanlar içinse Yunatçılar'ın 'Kuntra 2000'si
uygundur. Küçük domateslerden yapılan Bozcaada'ya özgü reçelin en
hoş yanı, domateslerin içine konulan bademler. Bozcaada'ya yapılacak
bir güz yolculuğunun dönüşünde eşe dosta götürülecek en uygun
hediyeler şarap ve domates reçeli olacaktır.
Nasıl gidilir
Truva Turizm'in İstanbul ve İzmir'den Bozcaada'ya kalkan gemilerin
iskelesi olan Yükyeri'ne direkt seferleri var. Ayrıca üç büyük
kentimizden Çanakkale'ye Truva Turizm'in düzenli seferleri ile gelip
buradan her saat başı Yükyeri'ne kalkan minibüslere binilebilir.
Özel araçla gelenler ise Ezine'nin içinden geçen yoldaki Bozcaada
tabelalarını izleyerek Yükyeri İskelesine ulaşabilirler. Bozcaada'ya
ulaşmak için asıl dikkat edilmesi gereken feribot seferlerinin
saatleri. Truva Turizm İstanbul Tel: 0212-658 36 40. İzmir Tel:
0232-472 00 94. Ankara Tel: 0312-2240096. Feribot bilgileri için
Çanakkale Tel: 0286-217 18 15. Yükyeri Tel: 0286-632 02 63. Bozcaada
Tel: 0286-697 81 85.
The Gate'in Bozcaada rehberi
Rengigül Konukevi: Atatürk Cad. No: 31. Tel: +90 286-697 81
71. Bağbadem Tatilevi: Arabacı Mevkii. Tel: 0532-263 13 66.
www.bagbadem.com Otel Kaikias: Kale Arkası. Tel: +90 286-697
02 50. www.kaikias.com. Otel Ahinoe: Kale Arkası Kazanlar
Sok. Tel: +90 286-697 01 55. Cez Kırevi: Tel: 0537-286 00 10.
Lodos Kafe: Postahane Arkası. Tel: 0286-697 05 45. Sandal
Restoran: İstiklal Sok. Tel: 0537-668 10 25. Güverte
Restoran: İstiklal Sok. No: 7. Tel: 0286-697 87 59. Fuska
Kafe: Kazanlar Sok. Tel: 0286-697 82 15. Salkım Kafe:
Çınarçarşı Cad. No: 20. Tel: 0286-697 05 40. Martı Restoran:
Kale Arkası. Tel: 0286-697 88 95. Koreli Restoran Tel:
0286-697 80 98.
Aklınızda bulunsun... |
* Bozcaada tam
anlamıyla şarap cenneti. Özellikle son yıllarda üretilen
Sauvignon Blanc ve Cabarnet Sauvignon cinsi üzümlerin
şaraplarını denemelisiniz. |