Avrupa'da İzmir kadar Avrupalı çok az kent vardır. Terbiyeli, konuksever, okumuş, sanatçı, her dilde konuşan, her çeşit serbest meslekten, her çeşit değişik giysiden, dinden, törelerden oluşan kalabalık bir toplum İzmir'i uluslararası bir yerleşme merkezi haline getirmiştir. Burada kökene, kültüre dayanan ayrılıklara, rekabetin doğurduğu bozukluklara rastlanmaz. İyonya'nın tatlı havasının kişilikleri bile etkilediği söylenebilir. Orada her şey tıpkı körfezi ve güzel sahilleri kadar davetkâr ve çekicidir." 19. yüzyılda İzmir'i ziyaret eden ünlü Fransız yazar Lamartine'in şehirle ilgili izlenimleri böyle. Şehrin eğlence ve alışveriş merkezi olan Alsancak-Kordon-Konak hattı günümüzde de yazarın düşüncelerini doğrular nitelikte.

 

Özellikle Kordon, bugün olduğu gibi 19. yüzyılda da İzmir'de eğlence ve gece yaşamının kalbinin attığı yerdir. 1867 yılında İzmir Limanı'nın inşa edilmesiyle ortaya çıkan ve sahil boyunca uzanan rıhtım hattı 'Kordonboyu' adını alır. İlk yapılışındaki amaç her ne kadar ticareti kolaylaştırmak olsa da süreç içinde Kordonboyu kentin en önemli eğlence merkezi olur.
Ancak 1922 yılında çıkan büyük bir yangın ve ardından gelen mübadele sonucunda, Kordon'un ruhunu oluşturan azınlıklar bölgeyi terk ederler. Kordon'un terkedilmişliği Cumhuriyet yıllarına kadar sürer. Cumhuriyet'le birlikte Türkler'in bölgeye yerleşmesi ve burada hâlâ yaşamakta olan Levantenler ve azınlıklarla kaynaşmaları Kordon'u tekrar canlandırır. Günümüze kadar süren bu canlılılık, 1997 yılında ikinci kez kesintiye uğrar. İzmir-Çeşme otoyolunun şehir içi bağlantısı olarak Kordon boyunca bir yol projesi hazırlanır ve dolgu çalışmaları başlar. 1998 yılında gerek kişisel, gerekse sivil toplum kuruluşlarınca açılan davalar sonucu, yargı yolun yapılmamasına karar verir.

Bu durumla ilgili bugün İzmir'de kiminle konuşsanız yaşanan süreci hatırlamak bile istemiyor. Ama hepsi de Kordon'un şu andaki durumundan son derece memnun. Büyük şehirlerimize hâkim olan, önceliğin her zaman motorlu taşıtlara verildiği şehircilik anlayışı İzmir'in duyarlı kişileri tarafından bu kez yıkılmış ve şehrin bu bölgesi insana öncelik tanıyan bir yapıya kavuşturulmuş.


 

Yaklaşık iki kilometre uzunluğunda ve elli metre genişliğindeki alan yeşillendirilmiş. Bunun yanında koşu ya da yürüyüş yapmak isteyenler için boydan boya bir tartan pist yapılmış. Ayrıca bisiklet yolu da unutulmamış. Çocukluğu 'Çimlere Basmayınız' tabelalarının baskısı altında geçmiş biri olarak Kordon'daki çimenlere oturup Körfez'in üzerindeki günbatımını izlemenin keyfi anlatılır gibi değil. 2000 yılının Eylül ayında hizmete açılan Kordon, İzmir Belediyesi'nin yaptığı düzenlemeler sayesinde keyifle gezilip yemek yenebilecek çağdaş bir mekan haline getirilmiş. Restoranlar masa ve sandalyelerini kaldırıma belli bir düzen içinde koymak zorundalar, aynı şekilde simit, kumru ya da buzlu badem gibi şeyler satan seyyar satıcılar da izne bağlı olarak buradalar. Akşam saatlerinde araç trafiğine kapatılan yolda ulaşımı faytonlar sağlıyor.

Kordon'da özellikle akşam saatleri başlayan kalabalıklaşma gecenin geç saatlerine kadar sürüyor. Kimileri günbatımına karşı romantik bir akşam yemeğini tercih ederken kimileri de günün iş yorgunluğunu nargile içerek atıyor. Bunun yanında çimenlerin üzerinde gruplar halinde oturan gençler de Kordon'un ünlü İmbat rüzgarının tadını çıkararak sohbet ediyorlar.
Kordon'da gezerken kentte olduğunuzu hissediyor, kentin insana sunduklarının tadını çıkarabiliyorsunuz. Her şeyden önce kentin insan için ve insanla var olduğunu bilip, Kordon'da bunun alt yapısını hazırlayan herkesi kutlamak gerekir.

Kordon boyunca sıralanmış mekanlar yeme içme konusunda insanlara bolca seçenek sunuyor. Kordon dosyasını hazırlamak için burada geçirdiğim iki gün boyunca bu mekanların bazılarının lezzetlerini deneyebildim.


 

İzmir'in geleneksel kahvaltısı diyebileceğimiz boyöz veya kumru ekmeğine domates, peynir ve sivribiber konularak hazırlanan sandviçler sokakta her köşebaşında satılıyor. Kordon'daki birçok kahvede bunları istediğiniz içeceğin eşliğinde yiyebilirsiniz. Ancak diğerlerinde bulamayacağınız bir içecek sadece Kalamış Çay Salonu'nda var. 41 çeşit ottan hazırlanan 'Sultan Çayı' buranın özel içeceği.
Öğlen yemeği için denediğim iki mekandan biri La Sera Restaurant. Buranın kaşarlı mantarı öğle yemeğini hafif geçirmek isteyenler için ideal. Ayrıca sebzeli pizzası harika. Mevsimine göre sebzelerden yaptıkları bu pizza benim şansıma favori yiyeceklerimden olan denizbörülceliydi ve nefisti. Yine öğlen için farklı lezzetler denemek isteyenlere Mexıcan Restaurant'ın tacoları önerilir.

Akşam yemeği için gittiğim ilk mekan İzmirli balıkseverlerin favori mekanlarından biri olan Deniz Restaurant'tı. Buranın lagos balığının sütle hazırlanan bir sosla marine edilmiş olan sütlü balığı ve balık köftesi mutlaka denenmeli. Balık konusundaki bir diğer iddialı mekan da Veli Usta Balık Pişiricisi. Özellikle dil balığından yaptığı dil şiş harika. Balık dışında akşam yemeğinde eti tercih edenlere ise önerim Topçu'nun Yeri. Özellikle çöp şişi çok meşhur. Yanında gelen kavrulmuş soğan ve roka ise ete inanılmaz bir çeşni katıyor.

Gelelim yemek haricinde çayınızı, nargilenizi ya da biranızı içebileceğiniz mekanlara. Pasaport Nargile ve Çay Salonu denizin üzerindeki terası ile suya en yakın mekan. Café La Point aperitif bir- şeyler atıştırmak için ideal. Kordon'da ki bir başka nargile mekanı da Café Gayfe. Elmalı, çilekli, kavunlu başta olmak üzere çeşit çeşit meyveli nargileyi burada tüttürmek mümkün. İzmirli gençlerin Kordon'da ki favori mekanı ise Biraver. Biranın yanında atıştırmak için yapılan sandviçleri ve hamburgerleri oldukça ünlü.

Kordon'da ki gece mekanlarının başında gelen Blue Miles ise daha çok 25 yaş üzerindekilere hitap ediyor. Aynı zamanda restoran olarak da hizmet veren mekanda ayrıca dileyenlere perküsyon dersleri de veriliyor.<br><br>
Tabii ki Kordon'da bulunan mekanlar bu saydıklarımızla sınırlı değil. Burada anlatamadıklarımız ise, yolunuz birgün Kordon'a düştüğünde sizin tarafınızdan keşfedilmeyi bekliyor.



 

Kordon'un gece görünüşü.

Nasıl gidilir
THY'nin Ankara ve İstanbul'dan her gün İzmir'e direkt uçuşları var. THY uçuş hattı tel: 444 08 49. Ayrıca tüm büyük kentlerden İzmir'e düzenli olarak otobüs seferleri yapılıyor.


Nerede kalınır
Hilton İzmir: Kordon ile Konak arasındaki konumuyla şehrin tam merkezinde bulunmasının yanı sıra üst düzey hizmet anlayışıyla da öne çıkıyor.
Gazi Osmanpaşa Bulvarı No: 7. Tel: 0232-497 60 60. Fax: 0232-497 60 39 www.hilton.com
Grand Hotel Mercure: Beş yıldızlı Hotel Mercure'de tek kişilik oda 140 USD, iki kişi 180 USD (kahvaltı dahil).Cumhuriyet Bulvarı No: 138 Alsancak. Tel: 0232-489 40 90 www.mercure.com
Ege Palas: Deniz ve şehir manzaralı odaları, Salzburg cafe'siyle Ege Palas İzmir'in beş yıldızlı otellerinden. Tek kişilik oda 125, çift kişilik oda 180 USD (kahvaltı dahil). Cumhuriyet Bulvarı No: 210 Alsancak. Tel: 0232-463 90 90 www.egepalas.com.tr



The Gate'in Kordon rehberi

Deniz Restaurant: Atatürk Cad. No: 188/B. Tel: 0232-464 44 99.
Veli Usta Balık Pişiricisi:
Tel: 0232-464 27 05.
Fish House: Atatürk Cad. No: 174/1A. Tel: 0232-463 10 20.
Topçu'nun Yeri: Kazım Dirik Cad. No: 3/B. Tel: 0232-425 90 47.
La Sera Restaurant: Atatürk Cad. No: 190/A. Tel: 0232-464 25 95.
Mexican Restaurant: Atatürk Cad. No: 192/B. Tel: 0232-422 22 85. Pasaport Nargile ve Çay Salonu: Tel: 0232-445 31 66.
Cafe La Point: Atatürk Cad. No: 186/2-A. Tel: 0232-463 27 26.
Cafe Gayfe: Tel: 0232-464 45 29. Kalamış Café: Tel: 0232-425 39 50.
Biraver Sports Cafe Pub: Atatürk Cad. No: 228 /A. Tel: 0232-422 47 42.
Blue Miles: Tel: 0232-464 94 28.