|
SESSİZ ÇÖLÜN RENKLERİ : FAS
Yazı: Ömer Kokal Fotoğraf:
Ömer Kokal
Eğer birgün yolunuz Fas’a düşerse bu gizemli ülkenin , gizemli kentleri hafızanızda renkleriyle iz bırakacaktır.Marakeş kırmızısı ile, Fes ve Meknes sarısı ile, Essaouira mavi ve beyazı ile ziyaretçilerine kendi karakterini anlatır gibidir. Belki de renkler, bu kentlerin karakterlerini oluşturmuştur. Kentlerinmi renkleri, renklerinmi kentleri etkilediği hemen anlaşılmasa da, bu renklerin kentlere çok uygun olduğu hemen anlaşılır. Yüzyıllar boyunca, Berberi, Arap, İspanyol ve Fransız kültür mirasıyla harmanlanan Fas’ta bu mirasın etkilerini Atlantik kıyılarından, Atlas dağlarına, Büyük Sahra’dan, Akdeniz kıyılarına kadar heryerde görmek mümkün. Ancak bu etkinin ve karışımın en güçlüsü Fas’ın simge kenti Marakeş’te hissedilir. KIRMIZI / MARAKEŞ “El Amara” yani “Kızıl Kent” olarak anılan Marakeş altmışlı yıllarda dünyanın rengini değiştirmeye çalışan çiçek renkli çocukların dört kentinden biriydi. İstanbul, Kabil, Katmandu ve Marakeş...Belki de onlar kendilerine en uygun rengi bulmuşlardı bu kentte . Devrimin rengini , kırmızıyı. Kırmızı , tüm enerjisini ve dinamizmini yansıtır Marakeş’in. Düz bir alan üzerine kurulu olan bu Berberi kenti İstanbul’la benzerlikler gösterir. O da yirmidört saat yaşar, o da eski başkenttir, o da büyük bir pazardır, o da geçiş noktasındadır, o da simge kenttir. Marakeş’in simgesi ise “ Jemaa El Fena” meydanıdır. Kentte kırmızının en çok yakıştığı yer burasıdır. Çünkü “Jema El Fena” nın anlamı “Kıyamet ve Sonsuzluk”tur. Bu meydanda günün her saati insanları görmek mümkündür. Ancak meydanın en canlı ve kalabalık olduğu saatler güneşin batmasıyla başlar. Yılan oynatanlar, cambazlar, masal anlatanlar, kına yapanlar, bitkisel tedavi uygulayanlar, zenneler, falcılar, çalgıcılar gecenin geç saatlerine kadar izleyenlere tüm yeteneklerini sergilerler. 1062 yılında kurulan kent Fas Krallığı’nın ilk camisine sahip. 12.yüzyılda köleleştirilmiş İspanyol tutsaklara inşa ettirilen Kutubiye Camisi’nin minaresi kentin her yerinden görülebilir. 1126 yılında yapılan...........?(yedi doğrumu ve yükseklik nedir.) yedi kilometrelik kırmızı duvarlarla çevrili olan bu iyi planlanmış kentin çevresi de yeşil alanlara ayrılmış. Yerel kırmızı toprağın kireçle karıştırılması sonucu elde edilen yapı malzemesinin kentin duvarlarından , evlerine kadar her yerde kullanılması Marakeş’in kırmızı rengini ortaya çıkarmış. SARI / FES VE MEKNES Marakeş’ten kuzeye doğru 480 kilometre yol aldığınızda sapsarı duvarları ve yapıları ile Fes kenti karşınıza çıkar. Fes’in eski bölümü olan Fes El-Bali dar ve labirenti andıran yarı karanlık sokakları, akla gelebilecek her türlü eşya ile tıkabasa doldurulmuş dükkanları, kapalı çarşıları,oryantal süslemelerle bezeli medreseleri ve ilginç minareli camileriyle sizi içine çeker. Dar sokaklarında sesler, kokulara karışır. Baharat dükkanlarından gelen kokular sokaklarda satılan yiyeceklerin kokularına, satıcıların bağırışları pazarlık edelerin seslerine karışır.
Ülkede ki dört imparatorluk kentinden en eskisi olan Fez, Fas’ın simgesel kalbidir. Üç bölümden oluşan kentin Fez El-Bali adlı kısmı Arapların Kuzey Afrika ve İspanya’ya gelişlerinden hemen sonra 789 yılında 1.İdris tarafından kurulmuş. Fez El-Cedid yani, Yeni Fez adlı bölüm Berberi hanedanı Merenidler tarafından 11.yüzyılda, Ville Nouvelle yani Çağdaş Kent adlı bölüm ise Fransızlar tarafından 1916 yılında kurulmuş. Kuzey Afrika’nın en eski camisi olan Karaviyyin Camii’de bu kentte. Yapı 859 ile 862 yılları arasında inşa edilmiş. Oldukça kozmopolit bir nüfusa sahip olan Fez uzun yıllar Fas’ın din ve kültür merkezi olmuş. Kuruluşunun ilk günlerinde binlerce Müslüman İspanyol aile şehre gelmiş, onları Araplar izlemiş. Ardından Berberiler kente gelmiş, ancak Fez’de yoğun olarak görülen Arap kimliği asla kaybolmamış. Fez’in ikizi gibi olan Meknes kenti Fas’ın Versailles’ı olarak anılır. Bunun nedeni imparatorluk sarayının bu kentte olması. Yüksek duvarlarla çevrili sarayın giriş kapıları birer anıt görünümünde. Bin yaşında ki kent zeytinlikleri ile ünlü. 10.yüzyılda Miknase Berberileri tarafından Miknasetü’z Zeytun (Mekneslerin Zeytini) adıyla kurulmuş. 1673 yılında Komutan İsmail döneminde başkent olan Meknes, Komutan İsmail’in ölümünden sonra eski önemini yitirmiş. Bugün Komutan İsmail’in anıtmezarı kentin mimari olarak en önemli yapısı konumunda. Unesco’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Fez ve Meknes birbirine çok benzer. Sarı her iki kente de egemendir. Sarının hem sürekli hareketi, hem de hüznü simgeleyen karakteri her iki şehirde de olanca ağırlığıyla hissedilir.Gün boyunca sokaklarında ki devinim akşam saatlerinde güneşin her iki şehri bal rengine boyamasıyla hüzne dönüşür. Fez ve Meknes’in bal renkli yüksek duvarları arkasında boş sarayları ve büyük bahçeleri saklar. MAVİ VE BEYAZ / ESSAUIRA:
|