GEÇMİŞİN ZERAFETİ: SAFRANBOLU
Yazı ve  Fotoğraflar: Ömer Kokal
      

           Safranbolu Belediye Meclisi’nin aldığı kararla 12 Haziran 1975’te koruma altına alınan, geçmişleri yüz elli yıla yaklaşan evler, bugün kentin ekonomisine güç katıyor. Safranboluluların zengin günlerinde yaptırdığı evler, şimdilerde turizm aracılığıyla belki de Safranbolu’ya olan vefa borçlarını ödüyorlar. Turizm bugün Safranbolu’nun en önemli gelir kaynağı. 1976 yılında çekilen “Safranbolu’da Zaman” belgeseli ile fark edilen kent, turizmden para kazanabilir hale gelmek için 90’lı yıllara kadar sabırla bekledi. Bu yıllarda tarihi evlerde yaşayan halkın biraraya gelip evlerini konaklamaya açmalarıyla tam bir turizm patlaması yaşayan Safranbolu, bugün daha profesyonel işletmelerle yoluna devam ediyor.
UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan bu müze-kentte, 110 tane tescil edilmiş konak bulunuyor. Geçmişi 2.000 yıl öncesine dayanan kent, bugün sahip olduğu güçlü mimari mirasını, önemli ölçüde zengin geçmişine borçlu. Safranbolu topraklarından o kadar farklı kültürler gelip geçmiş ki, bu çeşitlilik onun mimari kimliğine çok şey katmış.
Kentin merkezinde ilk yerleşimin bir İon prensesi olan Teodora tarafından kurulduğu, bu nedenle de kentin ilk adının Teodorapolis olduğu biliniyor. Safranbolu’nun içinde bulunduğu bölge, geçmişte Paflagonya olarak adlandırılıyordu. Hititler, Dorlar, Kimmerler, Persler, Romalılar ve Bizanslılar, tarih boyunca Safranbolu’dan geçen halklardan bazıları. 1196 yılında Selçuklularla başlayan Türk hâkimiyeti, Candarlılarla sürer. 1416 yılında Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılan Safranbolu’ya verilen adlar da gelip geçen halklar kadar çeşitli olur. Teodorapolis, Germia, Dadybra, Türkler’den önce kente verilen adlardan bazıları. Sonrasında ise Zalifre, Borlu, Zalifreborlu, Taraklıborlu, Taraklı, Zağfiranborlu ve en sonunda da Safranbolu adını almış.
 

 

Üç kuşağın birarada yaşadığı konaklar...
Geleneksel yaşamın Safranbolu’da hâlâ sürüyor olmasının nedeni, kendi kendine yetebilen kapalı ekonomik yapısıdır. Geçmişin zengin kültüründen beslenerek şekillenen konakların hâlâ sapasağlam ayakta olmasının nedeni de, geleneklerini ve geçmişini sahiplenen Safranbolu halkının bilincidir. İnsana dönük olarak tasarlanan bu evleri biçimlendiren, kalabalık aile yapıları olmuştur. 5 ile 8 odadan oluşan bu heybetli konaklarda üç kuşak birarada yaşardı. Herkesin kendine ait bir odası olduğu gibi, ortak yaşam alanları da bu evlerde yaşayanları biraraya getirirdi. Konaklar tasarlanırken her detayında insan unsuru düşünülmüş. Örneğin kalabalık ailenin içinde zaman zaman yalnız kalmak isteyenler, en üst katta bulunan sofada başını dinleyebilir ya da geniş bahçede yürüyerek düşüncelere dalabilirdi.
Genellikle üç kattan oluşan Safranbolu evlerinin giriş katı kiler ve mutfak olarak kullanılırken, ikinci kattaki odalar daha çok evin çalışanları ve misafirlere ayrılmış alçak tavanlı odalardan oluşuyor. En üst kata çıkıldığında ise yüksek tavanlı geniş odalarla karşılaşıyorsunuz. Her odada bir aile yaşayacak şekilde düzenlenen odaların tavanları son derece ince bir işçilikle işlenmiş. İnsana verilen önem, evlerde olduğu kadar kentin yerleşiminde de kendini gösteriyor. Vadi yamaçlarına sıralanan evler asla birbirinin manzarasını ve güneşini kapatmıyor. Neredeyse evlerin tümü çarşıya ve anıtsal sosyal yapılara bakıyor.

Zengin kent yerleşimi
Çarşısı başta olmak üzere cami, hamam, han gibi yapılar Safranbolu’nun en az evleri kadar etkileyici. Safranbolu’nun yerleşimini ve evlerini şekillendiren insana öncelik veren düşünce tarzı, çarşısında da görülüyor. Vadinin sonundaki dereye doğru hafif eğimli arazideki çarşının girişinde şekerciler, bakkallar ve terziler gibi çevreye rahatsızlık vermeyen dükkânlar karşılardı insanları. Ardından kunduracılar, kasaplar ve semerciler sıralanırdı. Çevreye koku ve duman yayan tabakhane ve kalaycılar ise dereye en yakın yerde bulunurdu. Böylece gıda maddesi veya giysi satan dükkânla, kokulu ve isli bir iş yapan dükkânın yanyana olması engellenir, insanların rahatsız olmasının önüne geçilirdi.
Geçmişin mesleklerinin icra edildiği bu küçük dükkânlar, bugün daha çok turizme dönük olarak yörenin ürünlerini satan dükkânlara dönüşmüş. Çarşının merkezini oluşturan Yemeniciler Arastası, tüm Safranbolu ziyaretçilerinin uğrak yeri. Taş döşeli küçük ahşap dükkânların sıralandığı Arasta’da, Safranbolu’dan eşe dosta götürebileceğiniz ilginç hediyelikler bulabilirsiniz. Sakin ortamıyla insana huzur veren Boncuk Kafe de, Arasta’da... Bakır taslarda sunulan adaçayı veya ıhlamur, özellikle soğuk kış günlerinde içinizi ısıtmak için birebir.
Cinci Han, Yeni Hamam, Köprülü Mehmet Paşa ve Kazdağlı Camileri, çarşıda bulunan tarihi yapılar. 1648 yılına tarihlenen Cinci Han’ın büyüklüğü, Safranbolu’nun geçmişteki ticari gücünü göstermesi bakımından önemli. Bugün otel olarak kullanılan yapı, ilginç bir konaklama alternatifi olabilir.
Çarşının girişinde yer alan Yeni Hamam, 17. yüzyılda inşa edilmiş ve halen kullanılıyor. Hamamın hemen yanıbaşındaki Kazdağlı Cami ve çarşının ortasındaki Köprülü Mehmet Paşa Camii, neredeyse Safranbolu’daki tüm evlerin manzarasını oluşturuyor.
Üç tepenin oluşturduğu vadinin yamaçlarına kurulmuş olan Safranbolu, her açıdan farklı görsel tatlar yaşatıyor. Hıdırlık Tepesi, kentin tüm güzelliğini görmek için en uygun nokta. Eski Hükümet Konağı ve tarihi saat kulesinin bulunduğu tepe ise hem bu yapıları yakından görmek, hem de manzaranın tadını farklı bir açıdan çıkarmak için ideal.
Bazı evlerin cephesinde Arap harfleriyle yazılmış “Maşallah” yazısı ya da çatılara asılmış geyik boynuzları dikkat çekiyor. İnanışa göre bunlar evi kem bakışlardan koruyan ve iyi şans getiren süslemeler.
Otel olarak düzenlenmiş bir konakta kaldığınızda bu evlerin içlerini görme şansınız olabilir. Ayrıca müze olarak düzenlenmiş olan Kaymakamlar Evi ve Kileciler Evi, ziyaretçilere Safranbolu evlerinin mimarisini detaylı olarak görme şansı tanıyor. Her iki evde de, geleneksel Safranbolu yaşamıyla ilgili objeler sergileniyor.


 

İnsana keyif veren sokakları ve evlerinin yanında bozulmamış doğal oluşumları, Safranbolu’nun diğer renkleri. Merkeze sadece beş kilometre mesafede olan Dipsiz Göl, türkuaz rengiyle büyüleyici. Yine Safranbolu’nun eteklerine kurulduğu Sarı Çiçek dağındaki Bulak Mağarası, mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Yaklaşık dört kilometre uzunluğunda olduğu düşünülen mağaranın gezilebilen üç yüz metrelik bölümü bile son derece heyecan verici.

Doğayla içiçe olmak için...
Geçmişte Safranbolu’ya su getirmek için inşa edilmiş olan İncekaya Su Kemeri, heybetiyle göz kamaştırıyor. 1798 yılına tarihlenen 110 metre uzunluğundaki kemerin yerden yüksekliği 60 metre. Safranbolu’nun yakın çevresinde de özellikle yürüyüş yapmak isteyenler için doğru parkurlar var. İncekaya Su Kemeri’nin üzerinden geçtiği Tokatlı Deresi boyunca uzanan kanyonun yanı sıra Düzce, Sırçalı ve Sakaralan Kanyonları da doğanın içinde olmayı sevenleri fazlasıyla tatmin edecek seçenekler. Safranbolu’nun sayfiyesi olan ve geçmişte halkın yaz aylarını geçirdiği Bağlar semti de en az merkezdeki kadar ihtişamlı konaklara sahip. Bu nedenle Bağlar da Safranbolu ziyaretçilerinin uğraması gereken yerler listesinde olmalı.
Merkezden sadece 11 kilometre mesafede olan Yörük Köyü ise Safranbolu’nun adeta minyatürü gibi. Duvarlarındaki kalemişi resimlerle dikkat çeken Sipahioğlu Konağı’nı mutlaka görmeli ve seyahatinizi Yörük Köyü Meydanı’nda Birsen Hanım’ın gözleme ve baklavalarıyla sonlandırmalısınız.

Ulaşım...
Safranbolu’ya büyük kentlerimizden en sık seferi olan firmalar Ulusoy ve Metro Turizm.
Ulusoy: 444 1 888.
Metro: 444 34 55


Turlar...
Achill: (0216) 418 97 73.
Arnika Turizm: (0212) 245 15 93. www.arnika.com.tr
Deep Nature: (0212) 243 68 85.
Kamp Ateşi: (0212) 292 96 05. www.kampatesi.com
Nes Travel: (0212) 244 31 31.
Tempo: (0312) 428 20 96.
 



Bu makale Voyager dergisinde Ocak 2006 da yayınlanmıştır.




 


TatilDefteri.com


Sitedeki fotoğrafların tüm hakları ve sorumluluğu Ömer KOKAL'a aittir. Fotoğraf ve yazıların izin alınmadan kopyalanması, kullanılması
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu Site; 
                                   DESIGNED BY ErolSahin.COM (2005)
 
eXTReMe Tracker