Efsaneler, tarihin ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yer olarak anlatır İda Dağı’nı. Daha nice efsaneye konu olan İda, Türklerin Anadolu’ya gelişiyle Kazdağı adını alır.

          Edremit ile Ayvacık arasında masif olarak yaklaşık 60 kilometre uzanan Kazdağları’nın kendine has özellikleri saymakla bitmez. Alplerden sonra dünyanın en yüksek oksijen oranına sahip olması ya da yeryüzünde sadece burada yetişen Kazdağı Göknarı gibi özellikler  bunlardan sadece ikisidir. Efsaneleri de boldur Kazdağları’nın. “Sarı Kız” ve “Hasanboğuldu” en ünlüleridir bu efsanelerin.

          Bölgedeki tüm bu ilklere geçtiğimiz yıllarda bir yenisi daha eklendi. Türkiye’nin ilk zeytinyağı müzesi Küçükkuyu’da açıldı. Ülkemizin, zeytinyağı üretiminde dünyanın önde gelen dört ülkesinden biri olduğu düşünülürse  oldukça gecikmiş olan bu girişimin sahiplerini kutlamak gerekir.

         Küçükkuyu’daki eski bir sabun fabrikası restore edilerek müze haline dönüştürülmüş. İki katlı yapının bahçesinde ve alt katında çevre yerleşimlerden toplanan geleneksel yöntemlerle zeytinyağı üretiminde kullanılmış çeşitli aletler sergileniyor. Üst kat ise sabun ve zeytinyağı üretiminde kullanılan daha küçük boyutlu ekipmanların ve zeytinyağının hem dünya da, hem de bölgedeki tarihiyle ilgili bilgilerin sergilendiği bir mekan olarak düzenlenmiş. Müze de eski zeytinyağı preslerini, zeytin toplama aletlerini, taşıma ve saklama kaplarını görmeniz mümkün.


                                         

       Alt kattan sonra üst katın aydınlığı ve ferah sergileme düzeni burada daha çok vakit geçirmenize neden oluyor. Özellikle üst katta sergilenen sabunların grafik düzeni ve yıllar önce bölgede faaliyet göstermiş zeytinyağı üreticilerinin etiketleri oldukça ilgi çekici.

        Hergün sabah 8:30’dan akşam 18:30’a kadar açık olan müzeye giriş ücretsiz. Ayrıca isterseniz müze personeliyle müzeyi gezebilir, geleneksel yöntemlerle zeytinyağı üretimi hakkında ve iyi kalite zeytinyağında bulunması gereken özellikler konusunda detaylı bilgi alabilirsiniz. Personel konusunda hiçbir kaygınız olmasın, gerek mekanın sahipleri gerekse çalışanlar birer zeytinyağı tutkunu, bu nedenle ziyaretçilere müzeyi gezdirirken coşkularını ve bilgilerini fazlasıyla hissediyorsunuz.  

       Müzenin bahçesindeki satış reyonunda iyi kalite zeytin ve zeytinyağı, doğal sabun çeşitleri ve zeytinyağı üzerine yazılmış çeşitli kitaplar satılıyor. Ürünlerin sunumları oldukça şık. Bu nedenle tatil dönüşü  eşe, dosta verilebilecek gayet hoş hediye seçeneklerini burada bulmanız mümkün.

     Müzeye adını veren Adatepe Köyü , Küçükkuyu’ya sadece 5 kilometre mesafede. Şehir yaşamından sıkılanların buradaki taş evleri satın alıp köye yerleşmeleriyle Adatepe son yılların bölgedeki yükselen yıldızı. Ayrıca Edremit Körfezi’nin doyumsuz manzarasını izleyebileceğiniz Zeus Altarı’da Adatepe Köyü’nde.

        Adatepe Köyü’nde yıllar önce yaşamış olan dünyalar güzeli Refika’nın resmi bugün müzenin amblemi olmuş. Tüm ürünlerin etiketlerinde resmi görülen Refika, zeytin toplarken herkesin keyifle dinlediği şarkılar söyleyen, güzelliği dillere destan bir Rum kızıymış. 1922 yılındaki mübadele sonucu Sakız Adası’na göçen Refika’dan o günden sonra haber alınamamış. Ama Refika köyde unutulmamış, adına türküler yakılmış. Onun şarkıları düğünlerde söylenmeye devam etmiş.

        Zeytinyağı müzesinin kurucuları Sakız Adası’ndaki bir antikacıda buldukları eski bir resmi Refika olarak kabul edip simgeleri haline getirmişler.

        Eski Sabunhane Binası İlkokul Yanı. Küçükkuyu / Çanakkale.

        Tel: 0286 752 13 03 -  752 13 30

        www.adatepe.com
        adatepe@adatepe.com   



Bu makale Voyager dergisinde Şubat 2005 de yayınlanmıştır.